Stablecoin sektörünün öncüsü ve USDT’nin (Tether) ihraççısı olan Tether, finansal denetim sürecine yönelik tarihi bir adım atarak Simon McWilliams’ı yeni Mali İşler Direktörü (CFO) olarak atadığını duyurdu. 20 yılı aşkın süredir büyük yatırım yönetim şirketlerinde kapsamlı denetimler yürüten deneyimli finans uzmanı olan McWilliams, Tether’in şeffaflık ve düzenleyici uyumluluk konularındaki taahhüdünü güçlendirmeye öncülük etmesi bekleniyor.
Tether’den yapılan açıklama ile atamanın şirket için “tam denetime giden yolda tarihi bir adım” olduğu vurgulandı. Açıklamaya göre McWilliams, Tether’in “şeffaflık ve düzenleyici uyumluluk taahhüdünü” daha da ileriye taşıyacak. 20 yılı aşkın deneyime sahip olan yeni CFO, daha önce büyük yatırım şirketlerinde denetim süreçlerini yönetmişti.
McWilliams, Tether’e katılmadan önce fintech firması WizzFinancial’da kıdemli iş danışmanı olarak çalışıyordu. Kariyerinde ayrıca yatırım yönetim şirketi LetterOne’da CFO ve hedge fonu Quantmetrics Capital Management’ta COO olarak görev yaptı.
Tether CEO’su Paolo Ardoino, McWilliams’ın finansal denetim konusundaki uzmanlığının onu Tether’in “şeffaflık çağında” liderlik etmeye en uygun kişi haline getirdiğini belirtti.
Giancarlo Devasini, Yönetim Kurulu Başkanı Oldu
Şirketteki bir diğer önemli gelişme ise Tether’in bugüne kadarki başarısında kilit rol oynayan Giancarlo Devasini’nin CFO’luk görevinden ayrılarak Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanması oldu. USDT’nin arkasındaki vizyoner isimlerden biri olarak kabul edilen Devasini, şirketi dünyanın en büyük stablecoin ihraççısı haline getiren süreçte kritik rol oynadı.
Yeni görevinde makroekonomik stratejiye odaklanacak olan Devasini, Tether’in ABD finans sistemine katkısını sürdürmesini ve dijital varlık ekosisteminin küresel çapta yayılmasını desteklemeyi amaçlıyor.
CEO Paolo Ardoino, Devasini’nin yeni rolüne ilişkin yaptığı açıklamada, “Giancarlo’nun vizyonu, yenilikçiliği ve liderliği Tether’i bugünkü sektör lideri konumuna taşıdı. Yönetim Kurulu Başkanı olarak, şirketin uzun vadeli stratejisine rehberlik etmeye devam edeceğinden eminim” dedi.
Tether’in attığı bu adımlar hem stablecoin sektöründe şeffaflığı artırma hem de küresel finans sisteminde daha güçlü bir konum elde etme hedefinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Tether, Geçmişini Geride Bırakmayı Hedefliyor
El Salvador merkezli Tether, kurumsal finans sistemine entegre olma hedefi doğrultusunda ürün ve hizmet yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Şirket, bu süreçte tam denetimin kritik bir adım olacağını ifade etti.
Tether’in denetim kararı, firmanın ABD düzenleyicileriyle geçmişte yaşadığı sıkıntıları geride bırakma çabasının bir parçası olarak görülüyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde kripto para sektörüne yönelik daha olumlu bir yaklaşım sergilemesi, stablecoin ihraççıları için yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
142 milyar dolarlık piyasa değeriyle dünyanın en büyük dördüncü kripto varlığı olan USDT’nin ihraççısı olan Tether, yıllardır rezervlerinin gücü konusunda yatırımcıları ikna etmekte zorlanıyordu. Şirket düzenli olarak attestation (tasdik) raporları yayımlasa da henüz tam bağımsız bir finansal denetim gerçekleştirmiş değil. Ocak ayında yayımlanan en son attestation raporuna göre Tether, 2024 yılında 13 milyar doları aşan net kâr elde etti. Ayrıca, ABD Hazine tahvillerine doğrudan ve dolaylı yatırımlarının 113 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştığı belirtildi.
Ancak şirket, stablecoin rezervleri konusunda geçmişte ciddi düzenleyici incelemelere maruz kaldı. 2021 yılında ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), USDT’nin tamamen fiat para birimleriyle desteklendiğine dair yanıltıcı iddialarda bulunduğu gerekçesiyle Tether’e 41 milyon dolarlık para cezası kesti. Aynı dönemde Bitfinex de yasa dışı perakende emtia işlemleri sebebiyle 1,5 milyon dolar ceza aldı.
Öte yandan, The Wall Street Journal’ın Ekim ayında yayımladığı habere göre ABD federal hükümeti, Tether hakkında yaptırımları ihlal edip etmediği ve kara para aklamaya karşı düzenlemelere uyup uymadığı konusunda soruşturma yürütüyordu. Gazete, USDT’nin yasa dışı faaliyetlerde kullanıldığına dair çeşitli iddiaları gündeme getirmiş ve bu stablecoin’in uyuşturucu kartelleri, terör grupları ve silah tüccarları tarafından fon toplamak için kullanıldığı yönünde raporlar paylaşmıştı.
Tether ise internet sitesinde yayımladığı kısa bir açıklamayla bu iddiaları reddetti ve şirket hakkında herhangi bir soruşturma yürütüldüğüne dair bilgileri olmadığını vurguladı.
Trump’ın Seçilmesi Kripto Paraları Nasıl Etkiledi?
Tether’in tam denetime yönelmesi, ABD’de Trump yönetiminin kripto sektörüne yönelik daha ılımlı bir yaklaşım sergilemesiyle aynı döneme denk geliyor. SEC, Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından Coinbase ve Robinhood gibi kripto platformlarına yönelik bazı soruşturmaları düşürdü.
Ayrıca, SEC kısa süre önce bir kripto görev gücü oluşturduğunu ve dijital varlıklar için daha net bir düzenleyici çerçeve belirlemeyi amaçladığını duyurdu.
Tether, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Politika yapıcılar ve finansal kurumlar stablecoin’lerin gelişen rolünü değerlendirirken, Tether ABD dolarının küresel erişimini güçlendiren güvenilir bir ortak olmayı hedefliyor” ifadelerini kullandı.
Şirket, yeni CFO’su ve planladığı tam denetim süreciyle birlikte hem düzenleyici kurumların hem de yatırımcıların güvenini kazanmayı amaçlıyor.