ABD Başkanı Donald Trump’ın ani ve tutarsız gümrük tarifesi kararları küresel piyasaları sarsarken, kripto para piyasalarının görece istikrarlı seyretmesi dikkat çekiyor. New York Digital Investment Group (NYDIG) tarafından yayımlanan analizlere göre, kripto piyasaları bu kez geleneksel finansal piyasalardan daha dirençli bir duruş sergiledi.
NYDIG’in Küresel Araştırma Direktörü Greg Cipolaro, “Geleneksel piyasalarda yaşanan yıkıma rağmen kripto piyasaları görece düzenli seyrediyor. Bu, geçmişte riskten kaçış dönemlerinde görülmeyen bir tablo,” ifadelerini kullandı. Cipolaro’ya göre bu durum, yatırımcıların alternatif değer saklama araçlarına yönelmeye başladığının bir göstergesi.
Tarifeler Küresel Belirsizliği Artırdı
2 Nisan’da duyurulan ve Çin başta olmak üzere tüm ülkelere uygulanan yeni gümrük vergileri, 9 Nisan’da yürürlüğe girdi. Ancak Trump yönetimi aynı gün içinde tarifeleri 90 günlüğüne askıya aldı. Bu ani değişiklik, piyasalarda belirsizliği artırırken teknoloji sektöründe ağır kayıplara neden oldu.
Apple gibi büyük şirketler, tedarik zincirlerinde yaşanabilecek aksaklıklar ve artan maliyetler nedeniyle yatırımcı güvenini kaybetti. Şirketin piyasa değeri kısa sürede 640 milyar dolar azaldı. Buna karşılık, kripto paralar özellikle hafta sonu boyunca bu sert dalgalanmalardan görece az etkilendi.
Bitcoin Balinaları Yeniden Piyasada
Kripto para piyasasında dikkat çeken gelişmelerden biri de büyük yatırımcıların yeniden alım yapmaya başlaması oldu. Zincir üstü analiz platformu Santiment, 10 BTC ve üzeri tutan cüzdan sayısının yalnızca bir gün içerisinde 132 adet arttığını bildirdi. Bu artış, yüksek hacimli yatırımcıların “risk iştahı” kazandığına işaret ediyor.
Santiment analistlerine göre, bu alımlar sadece kısa vadeli kazanç hedefli değil. Tarife kararlarının askıya alınmasıyla birlikte ABD merkezli teknoloji şirketlerine yönelik endişeler hafiflerken, Bitcoin (BTC) gibi merkeziyetsiz ve sınırlı arza sahip dijital varlıkların güvenilirliği öne çıktı. Ayrıca, yarı iletken çiplerin tarife muafiyeti kapsamına alınması, madencilik altyapısına yönelik yatırımcı güvenini artırdı.
Bitcoin’in Fiyat Hareketleri Dikkatle İzleniyor
Bitcoin, ocak ayındaki 109 bin dolarlık zirvesinden yaklaşık yüzde 22,3 oranında düşüş yaşayarak bu haberin yazıldığı saat itibarıyla 84 bin 500 dolar seviyelerine geriledi. Ancak son günlerde fiyatın yatay seyretmesi ve volatilitenin düşük kalması, yatırımcılar arasında “toparlanma beklentisi” oluşturdu. Cipolaro, volatilitenin görece düşük kalmasının özellikle risk-parite portföylerine sahip fonlar açısından Bitcoin’i cazip hale getirdiğini ifade etti.
Bu fonlar, varlık dağılımını volatiliteye göre belirlediğinden, geleneksel piyasalarda artan oynaklık Bitcoin’i tercih edilen bir alternatif haline getirmiş olabilir. Cipolaro’ya göre bu eğilim, Bitcoin’in oynaklığının daha da azalmasına katkı sağlayarak, kurumsal ilgiyi daha da artırabilecek pozitif bir döngü yaratabilir.
Teknik Sinyaller Karışık: Temkinli İyimserlik
Öte yandan bazı analistler, piyasada temkinli olunması gerektiği görüşünde. YouHodler Piyasa Direktörü Ruslan Lienkha, Cointelegraph’a yaptığı açıklamada, Bitcoin ve S&P 500 grafiklerinde “death cross” (ölüm kesişimi) olarak bilinen teknik yapının oluşmak üzere olduğunu söylüyor. Bu formasyon, 50 günlük hareketli ortalamanın 200 günlük ortalamanın altına inmesiyle oluşuyor ve genellikle düşüş sinyali olarak yorumlanıyor.
Lienkha’ya göre bu durum, özellikle makroekonomik gelişmelerden bağımsız olarak piyasalarda aşağı yönlü baskının artabileceğine işaret ediyor. “Toparlanmanın devam etmesi için net bir katalizör gerekiyor,” diyen Lienkha, kripto piyasasında oluşan iyimserliğin kısa vadede sınanabileceğini vurguladı.
DoJ’un Kararı Siyasi Gerginliği Tetikledi
Trump’ın ekonomi politikalarına ilişkin bir diğer tartışma ise Adalet Bakanlığı’nın (DoJ) aldığı yeni kararla patlak verdi. Bakanlık, kripto paralara yönelik soruşturmaları durdurduğunu ve Ulusal Kripto Para Soruşturma Ekibi’ni (NCET) dağıttığını duyurdu. Bu karar, Demokrat Senatör Elizabeth Warren başta olmak üzere altı senatörün tepkisini çekti.
Senatörler, kararın “kripto suçlularına açık çek vermek” anlamına geldiğini ve özellikle kara para aklama, dolandırıcılık ve çocuk istismarı gibi suçlarda caydırıcılığı ortadan kaldırabileceğini savundu. Ayrıca Başkan Trump ve ailesinin kripto girişimlerinden fayda sağladığı iddiaları da “çıkar çatışması” gerekçesiyle gündeme taşındı.
Trump Yönetimi Kriptoya Yönelik Tutumunu Sertleştiriyor
Trump yönetimi ocak ayında merkez bankası dijital para birimlerini çıkarmasını (CBDC) yasaklayan bir kararname yayımladı. Ardından, mart ayında stratejik bir Bitcoin rezervi oluşturulmasına yönelik karar alındı. Ayrıca SEC’in kripto varlıklara ilişkin muhasebe düzenlemelerini zayıflatan yeni bir düzenleme de yürürlüğe kondu. Tüm bu hamleler, Trump’ın kripto dostu politikaları seçim sürecinde ön plana çıkarmak istediği yorumlarına neden oldu.
Bununla birlikte DoJ’un kriptoyla ilgili soruşturmaları sonlandırma kararı, bu dostane duruşun hukuki zeminini zayıflatabileceği yönünde endişelere yol açtı. Sektör temsilcileri, düzenleme eksikliğinin uzun vadede güven zedelenmesine yol açabileceğini savunuyor.
Geçmiş Krizlerle Karşılaştırma: Terra ve FTX Etkisi
Bugünkü göreli istikrar, kripto piyasalarının önceki yıllardaki çöküş dönemlerinden farklı bir tablo ortaya koyuyor. Terra ekosisteminin 2022’deki çöküşü ve FTX borsasının iflası, piyasada büyük likidite krizlerine ve yatırımcı güveni kaybına neden olmuştu. Ancak bu kez hem regülasyonların artışı hem de yatırımcı kitlesinin daha bilinçli olması nedeniyle sert düşüşler yaşanmadı.
Bu fark, kripto piyasalarının zamanla olgunlaştığını ve belirli makroekonomik sarsıntılara karşı daha dayanıklı hale geldiğini gösteriyor. Analistler, bu olgunlaşmanın uzun vadede kurumsal yatırımcıların daha istikrarlı şekilde piyasaya dahil olmasına da katkı sağlayacağını belirtiyor.
Piyasalar Siyasi Dalgalanmalarla Yön Arıyor
Kripto piyasalarının bu belirsizlik ortamında dirençli kalabilmesi hem yatırımcı davranışlarının değiştiğini hem de dijital varlıkların klasik piyasalardan farklı bir ritimle hareket ettiğini ortaya koyuyor. Ancak teknik göstergeler, siyasi baskılar ve düzenleyici belirsizlikler göz önüne alındığında, yatırımcıların temkinli kalmaya devam etmesi bekleniyor.
Bitcoin’in “nispeten istikrarı”, henüz kalıcı bir dönüşüm sinyali olarak yorumlanmasa da küresel finansal sistemdeki kırılganlıklar dijital varlıklara olan ilgiyi desteklemeye devam ediyor. Analistlere göre özellikle kurumsal aktörlerin yeniden piyasaya dönmesi, kriptonun risk yönetimi aracı olarak konumunu güçlendirebilir.