Çin, kripto para üzerinden organize edilen dev bir dolandırıcılık ağına darbe indirdi. Hindistan genelinde on binlerce kişi, dostane görünümlü sahte sosyal medya profilleri ve cazip yatırım vaatleriyle kandırıldı.

66.800 Hint vatandaşını yaklaşık 52 milyon Hint Rupisi (yaklaşık 6.2 milyon dolar) dolandıran 9 kişilik bir çete, Çin’in Shandong eyaletine bağlı Heze kentinde yargılanarak çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Çetenin liderliğini, yalnızca “He” soyadıyla bilinen şahıs yürütüyordu.

Zengin Kadın Profilleriyle Tuzak Kuruldu

Dolandırıcılar, “SENEE” adlı sahte bir yatırım uygulaması aracılığıyla faaliyet yürüttü. Sosyal medya üzerinden zengin Hintli kadınlar gibi davranan çete üyeleri, lüks yaşam stilini yansıtan paylaşımlarla kurbanların güvenini kazandı. Pahalı restoranlar, gösterişli çantalar ve yatırım tavsiyeleriyle süslenmiş mesajlarla etkileşim kurdular.

Uygulama, küçük yatırımcılara %8 ila %15 arasında aylık getiri vaat ediyordu. 1.000 Hint Rupisi (yaklaşık 12 dolar) yatıranlara kısa sürede kâr sözü veriliyor ancak yatırım miktarları arttıkça, kullanıcı hesapları kilitleniyor ya da yatırılan paralar “erişilemez hisselere” dönüştürülerek ortadan kayboluyordu.

Global Times kripto saldırısı Twitter

Kripto Para Üzerinden Para Aklama

Çete yalnızca insanları kandırmakla kalmadı, aynı zamanda elde ettikleri paraları aklamak için kripto para birimlerinden faydalandı. Toplanan fonlar, üçüncü taraf hizmet sağlayıcıları aracılığıyla aklandı ve daha sonra Tether (USDT) stablecoin‘e çevrildi. Bu aşamada her işlemden %15 oranında komisyon alındı. Tether gibi likiditesi yüksek dijital varlıklar sayesinde dolandırıcılar, bankacılık sistemlerinin izleme mekanizmalarından kaçınmayı başardı. Bu durum, kripto paraların izlenebilirliği ve borsaların “Know Your Customer” (KYC) kurallarına yeterince uymaması tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Heze kentindeki mahkemede görülen davada, çetenin sistematik yapısı detaylı şekilde ortaya kondu. Sanıkların her birinin farklı görev tanımları olduğu, para transferlerinden sahte profil yönetimine kadar belirli sorumluluklara sahip oldukları vurgulandı. Teknik destek sağlayarak siber güvenlik önlemlerini aşan kişiler de organizasyonun parçasıydı. Mahkeme, çete lideri “He” dahil olmak üzere dokuz kişiye 5 yıldan 14 yıl 6 aya kadar değişen hapis cezaları verdi. Ayrıca toplamda 407.000 yuan (yaklaşık 56.000 dolar) para cezası kesildi. Hâkim Liu Xilei, karar metninde Çin’in dijital suçlara karşı sıfır tolerans politikası izlediğini belirterek, benzer suçlara karışan kişilerin “kendi istekleriyle teslim olmalarını” önerdi.

Karar Almada Gecikme Yaşandı

Davada ortaya çıkan en dikkat çekici unsurlardan biri de failler ile mağdurların farklı ülkelerde bulunmasının yarattığı yasal zorluklar oldu. Hindistan’daki mağdurların şikâyetlerinin Çin’e iletilmesindeki zorluklar, davanın ilerleyişini yavaşlattı. İki ülke arasında yeterli veri paylaşım protokollerinin olmaması, delil toplama sürecini zorlaştırdı. Bu da benzeri olaylarda uluslararası iş birliği eksikliğinin karar almada aşamasında mahkemenin gecikmesine neden oldu.

Hindistan’da artan dijital dolandırıcılık vakaları, hükümeti Sanchar Saathi gibi projeler geliştirmeye itti. Bu çerçevede 7,2 milyon şüpheli telefon numarasına erişim engellenirken, 530.000 cihaz kara listeye alındı. Ancak yetkililer, dolandırıcıların kullandığı teknolojik yöntemlerin, önlemlerin çoğu zaman bir adım önünde olduğunu kabul ediyor. Gerçek banka uygulamalarının tasarımlarını kopyalayan sahte uygulamalar, Hindistan Merkez Bankası’nı (RBI) bile zaman zaman çaresiz bırakıyor.

Kripto Para Bitcoin

Türkiye İçin De Uyarıcı Nitelikte

Olay sadece Hindistan’ı ya da Çin’i değil, kripto para kullanımının hızla arttığı Türkiye gibi ülkeleri de yakından ilgilendiriyor.

Türkiye’de de son dönemde sosyal medya aracılığıyla yayılan “yüksek kazançlı yatırım fırsatları” tuzağına düşen bireylerin sayısında ciddi artış yaşanırken, uzmanlar, yatırım yapılacak platformların Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından denetlenip denetlenmediğinin kontrol edilmesini öneriyor. Ayrıca “acil yatırım yap” şeklindeki baskıcı mesajlara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.

Teknoloji Kadar Eğitim De Şart

Heze’deki mahkemenin verdiği karar, uluslararası iş birliğinin önemini bir kez daha gösterse de dolandırıcıların kullandığı ileri düzey teknikler, mücadeleyi oldukça zorlaştırıyor. Blockchain analiz firmaları, Tether gibi stablecoin’lerin transferlerinin takip edilebildiğini savunsa da dolandırıcılar genellikle “mixing” adı verilen ve paranın kaynağını gizlemeye yarayan yöntemler kullanıyor. Bu nedenle yalnızca teknolojik araçlar değil, toplumsal bilinç de önem taşıyor.

Siber güvenlik bilincinin artırılması amacıyla okullarda ve medyada eğitici içeriklerin yaygınlaştırılması, Bitcoin dolandırıcılığı gibi vakaların önüne geçilmesinde kritik rol oynayabilir. Ayrıca, bankaların ve finansal kurumların müşterilerini düzenli olarak bilgilendirmesi, şüpheli işlemleri gerçek zamanlı tespit eden sistemlerin kurulması da büyük önem arz ediyor.

Dijital Dönemin Tehlikeli Yüzü: Gerçek Olamayacak Kadar İyi Tekliflere Dikkat

Çin merkezli dolandırıcılık çetesine yönelik bu operasyon, dijital çağın getirdiği fırsatların yanı sıra ciddi tehditleri de beraberinde taşıdığını bir kez daha gösterdi. Gerçek olamayacak kadar cazip teklifler, çoğu zaman dolandırıcılık girişimlerinin ilk adımı olabiliyor. Hindistan’da yaşanan bu olay, güvenin ve finansal bilginin dijital ortamda ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koydu.

Sonuç olarak; devletler teknolojik yatırımlarını artırmalı, bireyler ise yatırım kararlarında daha temkinli olmalı. Araştırma yapmak, kullanıcı yorumlarını okumak ve platformun resmî kayıtlarda yer alıp almadığını kontrol etmek, büyük mali kayıpların önüne geçebilir. Dijital dünyanın denge noktası, bilinçli bireyler ve güçlü denetim mekanizmalarıyla kurulabilir.