Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı (DOJ), dijital varlıklarla ilgili suçlarla mücadele etmek amacıyla 2021 yılında kurulan Ulusal Kripto Para Uygulama Ekibini (NCET) resmen dağıttı. Bu gelişme, yalnızca bürokratik bir yeniden yapılandırma olarak değil, aynı zamanda Washington’un kripto para piyasasına bakış açısındaki köklü bir değişimin işareti olarak değerlendiriliyor.

Adım, daha serbest ve piyasa dostu bir kripto politikası dönemine geçildiğini gösteriyor. NCET’nin kapatılması, ABD’nin kripto düzenlemeleri konusunda artık farklı bir yol haritası izleyeceğini ortaya koyuyor.

NCET’nin Kapatılması: ABD Kripto Politikası Değişiyor

DOJ’un Yeni Önceliği: Bireysel Suçlara Odak

DOJ tarafından gönderilen iç yazışmalara göre, bakanlık artık kripto varlıkları düzenlemekten çok, bu teknolojileri kötüye kullanan bireylerin peşine düşecek. Yani, kripto para borsaları, cüzdan hizmet sağlayıcıları ya da blockchain altyapıları yalnızca doğrudan bir suç faaliyetiyle bağlantılıysa hukuki işlemle karşılaşacak.

Yeni yaklaşım, terörizmin finansmanı, insan kaçakçılığı, kara para aklama ve yatırım dolandırıcılığı gibi ağır suçlara odaklanmayı tercih ediyor. Bu strateji değişikliği, yalnızca teknik bir düzenleme değildir. Aynı zamanda devletin denetim anlayışında da radikal bir kırılma anlamına geliyor.

Bu karar, Ocak ayında Başkan Donald Trump tarafından yayımlanan ve blockchain ağlarına açık erişimi destekleyen yürütme emriyle doğrudan bağlantılı. Daha önce kripto paralara şüpheyle yaklaşan Trump yönetimi, artık bu teknolojiyi Amerika’nın ekonomik ve stratejik gücünü artıracak bir alan olarak değerlendiriyor.

Yeni vizyon, ABD’yi küresel dijital finans lideri yapma hedefi taşıyor. NCET’nin kapatılması, bu vizyonun en somut adımlarından biri olarak öne çıkıyor.

Politika değişikliği tartışmaları da beraberinde getirdi. Kararı destekleyenler, bu adımın inovasyonu teşvik edeceğini, yeni girişimlerin önünü açacağını ve ABD’yi kripto girişimcileri için daha cazip bir pazar haline getireceğini savunuyor.

Öte yandan eleştirenler, düzenleyici boşluğun kötüye kullanılabileceğini, dolandırıcılık vakalarının artabileceğini ve tüketici korumasının zayıflayabileceğini dile getiriyor. Özellikle kripto varlıklar üzerinden yürütülen yasa dışı işlemlerin tespiti, daha az denetimle birlikte daha da zorlaşabilir.

Uluslararası Düzeyde Yansımaları Neler Olabilir?

Uluslararası boyutta da yankı uyandırması muhtemel olan bu değişim, küresel düzenleyici dengeyi etkileyebilir. ABD’nin daha serbest bir yaklaşım benimsemesi, bazı ülkeleri benzer yönde adımlar atmaya teşvik edebilir. Başka ülkelerin bunu bir boşluk olarak görüp daha sıkı kurallar getirme yolunda gitmesi olası.

Noktada Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) düzenleyici rolünün daha da önem kazanması bekleniyor. Kripto regülasyonlarının daha çok SEC gibi bağımsız kurumlara bırakılması, federal düzeydeki denetimin gevşetilmesine rağmen gözetimin tamamen ortadan kalkmayacağını da gösteriyor.

Sonuç olarak, NCET’nin kapatılması, kripto para piyasalarının geleceği açısından kritik bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bu karar, ABD’nin kripto dünyasındaki konumunu yeniden tanımlarken, inovasyon ile güvenlik arasındaki hassas dengeyi kurmanın ne kadar zor olduğunu da bir kez daha gözler önüne seriyor. Önümüzdeki süreçte atılacak yeni adımlar, bu dönüşümün sadece başlangıcı olabilir.

KEŞFEDİN: Base Blockchain Güvenlik Krizi: Sahte Token Skandalı Milyonlara Mal Oldu!