Binance CEO’su Changpeng ‘CZ’ Zhao, Avrupa Birliği tarafından hazırlanan Kripto Varlık Piyasaları Regülasyonu’nu (MiCa) olumlu bulduğunu ancak stablecoinler açısından bazı endişeleri olduğunu dile getirdi.
Paris’te düzenlenen Binance Blockchain Week etkinliğinde konuşan Zhao, Avrupa Birliği’nin kripto düzenlemelerini değerlendirdi.
Geniş kapsama sahip regülasyonları destekleyen kripto para borsası Binance CEO’su, birçok başvuru yapmak yerine tek bir başvuru ile faaliyet lisansı alınabilmesinin önemini vurguladı. Ünlü CEO, taslak halindeki düzenlemelerin diğer ülkelere referans olmasını ve küresel bir regülasyona dönüşmesini umduğunu söyledi.
Düzenlemelerin getireceği netliğin sektör için çok önemli olduğunu belirten Zhao, MİCA maddelerinin bazılarının çok katı olduğuna inandığını ve teklifin mevcut haliyle yasalaşması durumunda sektördeki yenilik ruhuna zarar vereceğini de ekledi.
Kripto endüstrisine karşı güveni artırmayı amaçlayan Kripto Varlıklar Piyasaları Regülasyonu MİCA, 27 üyesi bulunan Avrupa Birliği tarafından kripto paralar ve bu alanda faaliyet gösteren şirketlere yasal düzenleme getirilmesi için Haziran ayında genel hatlarıyla kabul edilmişti.
Kripto sektörünün önde gelen isimleri, kriptoya girişin önündeki en büyük engellerden birinin, düzenlemelerin bazı katılımcılar için yeterince net olmaması olduğunu yıllardır dile getiriyordu.
Zhao: Kripto Varlık Piyasaları Regülasyonu MİCA “Şahane Ancak Biraz Katı”
Kripto para sektörünü denetlemeyi amaçlayan düzenleme, zaman zaman fazla distopyacı bulunduğu gerekçesiyle kripto topluluğu tarafından eleştirilere maruz kalıyor.
Binance CEO’su CZ yaptığı konuşmada, düzenleyicilerin yenilikleri engellemeden veya sektördeki iyi oluşumların gözünü korkutmadan kötü niyetli uygulamalara karşı koyacak düzenlemelerin hazırlanması konusunda son derece destekleyici davranıyor.
Hazırlanan mevzuatı genel hatlarıyla faydalı bulan Zhao, bazı kısıtlamalarla ilgili endişelerini de dile getirmekten çekinmedi.
Zhao ilgili düzenlemeler için, “şahane ancak biraz katı” yorumunda bulundu.
Ünlü CEO’nun endişe duyduğu konuların başında ise Avrupa Birliği sınırları içerisinde stablecoin varlıklarının ihracının kısıtlanması geliyor.
Yaygın bir ödeme aracı olarak kullanılan stablecoinlere ilişkin düzenleme maddelerinin, euro cinsinden olmayan kripto varlıklar için piyasayı sınırlamasından korkuluyor.
Zhao konuşmasında, “taslakların, piyasadaki likiditenin yüzde 75’ine sahip olan USD bazlı stablecoinleri benimsemediği” ifadelerini kullandı.
CZ ayrıca Binance’in merkezinin yer aldığı Paris’in muhtemelen Avrupa’nın kripto finans merkezi olacağını belirtirken yılın sonuna kadar birkaç yüz kişiyi daha işe alacaklarını söyledi.
Binance’in merkezi olarak Paris’in seçilmesinin nedenlerinin başında, şirketin kurulduğu dönemde kripto para birimleriyle ilgili Fransız mevzuatının olumlu yönde olması geliyordu.
AB Regülasyonları Binance’i Nasıl Etkiliyor?
Devlet müdahalesinin her konuda istenmeyen bazı sonuçlar doğurabileceği biliniyor. Avrupa Birliği regülasyonlarının da benzer şekilde, hiçbir yasa dışı olaya karışmayan Binance’in ürün tekliflerini doğrudan etkileyeceği ve daha az verimli hale getireceği yorumları yapılıyor.
Binance yakın zaman önce platformdaki likiditeyi artırmak için rakip stablecoinlerin desteğini kesmeyi ve tüm stabilcoinleri otomatik olarak kendi sabit kripto para birimi olan BUSD’ye dönüştürmeyi planlamıştı.
MİCA’nın var olan haliyle yasalaşması durumunda, AB yatırımcısına yalnızca euro cinsinden stablecoin sunulacak olması, likidite problemleri ve kullanıcı deneyimi açısından Binance için sorun teşkil edecek gibi görünüyor.
Ayrıca Avrupa’daki pek çok yatırımcı, euroya sabitlenmiş stablecoinler yerine ABD dolarına sabitlenmiş stablecoin kullanmayı tercih ediyor. Küresel rezerv para birimi olarak ABD doları, en güvenilir para birimi olarak kabul ediliyor.
Kripto Varlıklar Hükümetleri Tehdit Mi Ediyor?
Kripto düzenlemelerinin hazırlanmasının bu kadar zor olması temelde, zaman zaman aşırı özgürlükçü ve hatta bazı durumlarda düzene karşı olduğunu iddia eden ideolojik hareketlere dayanıyor. Bu ideolojik hareketler, inşa edilen teknolojilerin çoğuna yansıyor.
Örneğin Bitcoin, merkez bankalarının yüksek oranda enflasyonist doğasına bir antitez olacak şekilde tasarlanmış ve bunun sonucunda pek çok Avusturyalı iktisatçı Bitcoin’in, paranın merkezi olarak planlanması fırsatını ortadan kaldıracağını savunmuştu.
Bitcoin satın almayı bir para birimi olarak kullanılması durumunda böyle bir merkeziyetsiz ve apolitik para ideolojisinin, Keynesyen merkezi bankacılık sistemiyle açıkça çelişeceği yorumları yapılmıştı.
Monera gibi gizlilik sağlayan coinleri, kişilerin kimliklerini gizlemesini çok kolay hale getirdiğinden devletler tarafından onaylanmıyor. Hükümet yetkilileri, vatandaşlarının etkili bir şekilde vergilendirilmesini ve denetimden geçmesini engelleyebilecek araçları desteklemiyor.
Hatta bu sebeple ABD Milli Gelirler Dairesi IRS, Monero’nun gizlilik şifresini kırabilen bilgisayar uzmanlarına ödül dağıtacağını açıklamıştı.
Bazı en sert Bitcoin savunucuları bile bu kapsamda değerlendirildiğinde dolara endeksli stablecoinleri, ABD’nin sektördeki hakimiyetini ilerletmek için dev bir truva atı olarak görüyor. Ülkelerin batması durumunda vatandaşların, değerini kaybeden kendi ülke para birimleri yerine stablecoinleri tercih etmesinden endişe duyuluyor.
İlgili Haberler ve İçerikler
Tamadoge 100x Olacak Mı? OKX'teki Borsa Arzına Katılın
- '10x Potansiyelli' - CNBC Raporu
- Deflasyonal, Düşük Arz - 2 Milyar
- Move to Earn (M2E), Metaverse Entegrasyonu
- Evcil Doge NFT'leri - Kitlesel Adopsiyon Potansiyeli
- ICO Yolda (Tier One Borsalarında)