Kenya, dijital varlık ekosistemini küresel standartlara taşıyacak devrim niteliğinde bir yasa tasarısını masaya yatırdı. Hazine Bakanlığı’nın öncülük ettiği Sanal Varlık Hizmet Sağlayıcıları (VASP) Yasası 2025, kripto para piyasasını düzenlemek, yasa dışı finansal akışları engellemek ve yatırımcı güvenini tesis etmek üzere kurgulandı. Bu hamle, Afrika’nın en dinamik ekonomilerinden biri olan Kenya’nın, blockchain teknolojisini benimserken finansal istikrarı nasıl koruyacağına dair önemli ipuçları sunuyor.
Kenya’nın dijital varlık pazarı, Sahra Altı Afrika’da öne çıkan bir konumda. Chainalysis 2023 verilerine göre, nüfusun yaklaşık %8’i kripto varlıklara sahip ve bu oran, bölgede üçüncü sırada yer alıyor. Piyasanın yıllık hacminin 2.4 trilyon Kenya Şilini (23 milyar $) seviyesine ulaşması, hükümeti acil regülatif adımlar atmaya itti. Yetkililer, kontrolsüz büyümenin kara para aklama ve dolandırıcılık risklerini artırdığını, ayrıca vergi kayıplarına yol açtığını vurguluyor.
Bireysel Kullanıcılara 23 Bin Dolar Ceza
Yasanın en çok tartışılan maddesi ise işlem gizliliği sağlayan “mixer” ve “tumbler” araçlarının yasaklanması oldu. Bu teknolojiler, kripto para transferlerini birden fazla kripto para cüzdanı arasında bölerek iz sürülmesini neredeyse imkânsız hale getiriyor. 2022’de Kenya’da bir hacker grubu, bir devlet kurumundan çalınan 50 milyon $’lık fonları bu araçlarla akladı. Yeni yasa, bu tür suçlarla mücadelede kritik bir adım olarak görülüyor.
Bireysel kullanıcılar için cezalar 3 milyon KŞ (23.000 dolar) olarak belirlenirken, şirketler 10 milyon KŞ (77.000 $) ve üzeri para cezalarına çarptırılacak. Ayrıca, bu hizmetleri işletenler için 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Lisanslama sürecinde Kenya Merkez Bankası (CBK) ve Sermaye Piyasaları Kurumu (CMA) öne çıkıyor. CBK, dijital cüzdan sağlayıcıları ve kripto ödeme sistemlerinin lisanslanmasından sorumlu olacak. Müşteri fonlarının güvende tutulmasını ve şirketlerin sermaye yeterlilik şartlarını sağlamasını zorunlu kılacak. CMA ise borsalar, yatırım danışmanları ve token ihraççılarını denetleyecek.
ICO’lar (İlk Token Teklifleri) için beyaz kitap şartları getirmesi ve yatırımcı koruma prosedürlerini sıkılaştırması bekleniyor. Tüm şirketlerin Kenya’da kayıtlı bir ofisi bulunması gerekecek. Bu kural, offshore şirketlerin denetim dışı işlem yapmasını engellemeyi hedefliyor. Ayrıca, yönetim kurulunda en az üç Kenya vatandaşı olma şartı, yerel istihdamı ve şeffaflığı artıracak.
Özel Bir Yazılım Geliştiriliyor
Kenya Vergi Dairesi (KRA), kripto işlemlerini anlık izlemek için özel bir yazılım geliştiriyor. Bu sistem, kullanıcıların kimlik bilgileri ile cüzdan adreslerini eşleştirerek varlık transferlerini, kâr/zarar hesaplamalarını ve vergi beyanlarını otomatize edecek. Kripto kazançları, Kenya’da %15 sermaye kazancı vergisine tabi. Ancak, pek çok kullanıcı bu kuralı bilmediği için KRA’nın 2023’teki kayıp vergi tutarı 300 milyon $’ı aştı. Yeni entegrasyonla bu açığın kapanması amaçlanıyor.
Küresel kripto devi Binance, Nairobi’de düzenlediği “Blockchain Zirvesi”nde Kenya pazarına olan güvenini yineledi. Şirketin Küresel CMO’su Rachel Conlan, “Kenya’daki regülatif netlik, bölgeye yönelik 100 milyon $’lık yatırım planımızı hızlandırdı” açıklamasını yaptı. Binance, yerel startup’lara eğitim ve teknik destek sağlayacak bir merkez açmayı da planlıyor. Ancak, bazı yerel borsalar (örneğin BitPesa), lisanslama maliyetlerinin küçük oyuncuları zorlayabileceği konusunda uyarıyor.
Dijital Ekonomi İçin Bir Dönüm Noktası
Nairobi Üniversitesi Finans Profesörü Dr. Wanjiku Mwangi, yasayı “dijital ekonomi için bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi. Kenya’nın blockchain tabanlı tarım finansmanı ve mikro kredi sistemlerinde lider olabileceğini belirtiyor ancak regülasyonların yenilikçiliği baskılamaması için esnek bir yaklaşımın şart olduğunu vurguladı.
Ancak Kenya’nın bu hamlesine eleştiriler de yok değil. Uzmanlar, fiziksel ofis şartı, uzaktan çalışan startup’ları zor durumda bırakabileceğine dikkat çekti. Anonimlik araçlarının yasaklanması, mahremiyet savunucuları tarafından “devlet gözetiminin aşırılaşması” olarak görülüyor. Lisans ücretlerinin yüksekliği ise küçük ölçekli girişimlerin pazardan çekilmesine yol açabilir.
Domino Etkisi Yaratabilir
Kenya’nın bu adımı, Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ülkelerinde domino etkisi yaratabilir. Tanzanya ve Uganda gibi ülkeler de benzer yasalar üzerinde çalışıyor. Ayrıca, VASP Yasası’nın FATF (Kara Para Aklama ile Mücadele Çalışma Grubu) tavsiyeleriyle uyumlu olması, Kenya’nın uluslararası finans kuruluşlarıyla ilişkilerini güçlendirebilir. IMF, 2024’te Kenya’ya sağlanacak 1.5 milyar $’lık kredide “finansal şeffaflık” taahhüdünü şart koşmuştu.
Kenya, inovasyon ile regülasyon arasında hassas bir denge kurma çabasında. Yasanın başarısı, hükümetin küçük işletmelere destek mekanizmaları sunmasına ve teknoloji dostu politikalar geliştirmesine bağlı. Dünya Bankası verilerine göre, Kenya’da blockchain tabanlı çözümlerin GSYİH’ye katkısı 2030’a kadar %12’ye çıkabilir. Uzmanlar ise, bu potansiyelin gerçekleşmesi için diyalog ve iş birliği şart olduğu yönünde görüşler bildiriyor.