Çoğu insan Cumartesi sabahı çizgi film izlediğini veya en sevdiği dizinin son bölümünü izlemek için eve koştuğunu hatırlayabilir. Ancak 1990’ların sonu ile 2010’ların başında doğan kuşak olan Z Kuşağı bize farklı bir hikaye anlatabilir. Eşsiz bir teknolojik ilerleme çağında doğmuş olan bu kişilerin deneyimleri, teknoloji ile kusursuz etkileşimleri ile farklı bir yönde şekillenmiş vaziyette.
Kendimizi, Z kuşağının bu hikayeyi geleneksel medya tüketimine çevirmeyi başardığı, dijitalleştirilmiş bir dünyada buluyoruz. Akıllı telefonların ilk zamanlarında, sosyal medyanın popülerleşmesinde ve isteğe bağlı eğlencenin yükselişinde büyüyen Z Kuşağı doğuştan gelen bir dijital akıcılığa sahip.
Esasında baktığımız zaman, ekran süresi, bir televizyon ekranını pasif olarak izlemekle sınırlı değildir. Bunun yerine, video oyunlarına, sosyal medyaya ve mobil platformlara bağlılıklarıyla somutlaşan daha interaktif bir etkileşim biçimini benimsiyorlar.
Z Kuşağı Dikkat Süreleri
Z kuşağının medya tüketimi, geleneksel medyadan kayda değer bir uzaklaşmanın altını çiziyor.
Z kuşağının televizyonla ilişkisi, televizyon programlarını izleyerek Z kuşağına kıyasla iki kattan fazla zaman geçiren eski nesillerde önemli ölçüde fark gösteriyor. Daha genç nüfus, ekran başında geçirdikleri sürenin yüzde 22’sini oluşturan oyunları ve yüzde 21’ini oluşturan YouTube içeriği gibi premium olmayan videoları tercih ediyor. Buna karşılık, geleneksel televizyon, ekran sürelerinin yalnızca yüzde 17’sini oluşturuyor.
YPulse Gaming raporundaki verilere göre, Z Kuşağı ve “Millennials” olarak adlandırılan Z kuşağı öncesi kuşağının yüzde 95’i video oyunlarıyla meşgulken bu oranın yüzde 78’i haftada bir veya daha sık oynuyor. Ekran için verilen savaş artık televizyon kanalları veya yayın hizmetleriyle sınırlı değil. Artık genç izleyicinin değerli zamanı için geleneksel televizyonun modern oyun platformlarıyla boğuştuğu sanal bir çekişme.
Televizyon hala Z kuşağının haftalık medya zamanının önemli bir kısmını alıyor gibi görünse de, özel bir eğlenceden çok çoklu görev etkinliği. Genç bireylerin yaklaşık yüzde 71’i, televizyon izlerken genellikle telefonda gezinmek veya oyun oynamak gibi diğer etkinliklerle meşgul oluyor. Bu nedenle, televizyon açık olsa bile, tüm dikkatlerini çekmesi gerekmiyor.
Netflix CEO’su Reed Hastings, birincil rekabetlerinin değerli ekran süresi için yarışan video oyunlarından kaynaklandığını öne sürdü.
Hastings, bir hissedar mektubunda, “Odak noktamız Disney+, Amazon veya diğerleri değil, başkaları için deneyimlerimizi nasıl iyileştirebileceğimiz üzerinedir” dedi. “Fortnite ile HBO’dan daha fazla rekabet ediyoruz (ve kaybediyoruz). YouTube, Ekim ayında dünya genelinde birkaç dakikalığına kesintiye uğradığında, görüntüleme ve kayıt sayımız o dönem özelinde yükseliş gösterdi.” dedi.
Televizyona Kıyasla Oyunlara Daha Fazla Saat Harcanıyor
Oyunla ilgili Z kuşağı alışkanlıklarına yakından bakarsak, tek bir konsola bağlı kalsalar bile, televizyon ve oyun arasındaki yarışın başa baş olduğunu görürüz.
Hem Z kuşağının hem de Y kuşağının oyunlara harcadığı zamanı düşündüğümüzde bir eşitsizlik görüyoruz. Her iki demografinin de haftalık oyun oynama olasılığı eşit olsa da, Y kuşağının aksine Z kuşağı bilgisayarlarında ve mobil cihazlarında oyun oynamaya daha fazla zaman harcıyor. Aslında, neredeyse yüzde 90’ı oyuncu olan Z kuşağı, televizyonda sadece 11,8 saate kıyasla, konsol ve bilgisayar oyunlarında haftalık yaklaşık 12,2 saat harcıyor.
Roblox, Minecraft ve Fortnite gibi en yüksek değerlendirmeleri alan oyunlar tüm cihazlara yayılmış vaziyette ve Z kuşağını televizyondan daha da uzaklaştırıyor. Bu oyunların yarattığı sanal dünyalar, Z kuşağının hayatında çok önemli bir rol oynuyor ve genellikle gerçek dünyaları kadar önem taşıyor.
Akıllı Telefon Ekranları Zirvede
Z kuşağı, oyun platformlarının yanı sıra YouTube ve TikTok gibi premium olmayan video platformlarında da önemli ölçüde zaman harcıyor.
Aynı zamanda, Z kuşağının ekran süresi net bir tercih gösteriyor; yüzde 30’u akıllı telefon kullanıyor, ardından yüzde 21’i akıllı televizyonları, yüzde 18’i bilgisayarları ve yüzde 17’si toplu olarak geleneksel televizyonu çevreye iten yayın cihazlarını kullanıyor.
Z Kuşağı arasında kablolu televizyon kullanımı oldukça düşük, ekran sürelerinin yalnızca yüzde 8’i bir kablo kutusu aracılığıyla programlara ayrılıyor. Z kuşağının yarısından fazlası premium olmayan video tüketiminin düzenli televizyon izlemeyi azalttığını söylüyor.
Hem YouTube hem de TikTok kullanan Z kuşağı tüketicileri arasında ikincisi olan TikTok favori olarak ortaya çıkıyor. Z kuşağı katılımcılarının yüzde 73’ü, tek bir platforma bağlı kalmaları gerekse TikTok’u seçeceklerini belirtti. Bu tercih, Z kuşağı alışkanlıklarındaki başka bir değişime işaret ediyor: Bu platformların sunduğu daha kısa, daha etkileşimli içerik için artan tercih konumunda.
Z kuşağının oyun oynamayı hevesle benimsemesi, onların “içerik omnivorları” statüsünün altını çiziyor. Eğlence konusunda hâlâ tutkulu olsalar da, alışkanlıkları geleneksel televizyonun ötesinde daha geniş bir ilgi yelpazesini yansıtıyor. Premium olmayan video içeriği ve mobil platformlarda harcanan zamanla desteklenen “normal” televizyon yerine oyun tercihi, eğlence dünyasını tamamen değiştiriyor.